Güncelleme:
07.05.2007
             

 

Site içi arama


google'da ara
antikapitalist'te ara


ORTAK ADAY KAZANDIRIR!

2007 seçimleri sola, emek-barış-demokrasi güçlerine tarihi bir fırsat daha sunuyor. Eğer parti ve gruplar ile emek örgütlerimiz hep birlikte ortak bağımsız adaylarla seçimlere katılırsa 70 temsilcimizi TBMM'ye göndermemiz çok mümkün.
Böylesi bir çıkış hepimizin umut ve güvenini artıracaktır. Çünkü artık bu toplumda bizim de sesimiz meclis kürsüsünden duyulsun istiyoruz. Çünkü söyleyecek sözümüz var. Çünkü Baykal'ın CHP'sinin kirlettiği sol kavramının neleri temsil ettiğini görmek ve topluma yeniden göstermek istiyoruz. TBMM'ye yollayacağımız temsilcilerle bu yolda önemli bir adım atabileceğimiz ortada.

Hemen hepimiz ırkçılığın, savaş çığırtkanlığının, tahammülsüzlüğün, işsizlik, yoksulluk ve adaletsizliğin ulaştığı tehlikeli boyutların farkındayız. Hrant kardeşimizin katli ile bu farkındalığın yetmediğini ve bir şeyler yapmak gerektiğini bir kez daha derinden hissettik. Sadece cenaze törenlerinde bir araya gelmekten duyduğumuz sıkıntı ve mahcubiyeti paylaştık Hrant'ın arkasından. Ama umutlandık da. Kardeşliği, barışı, özgürlükleri, demokrasiyi, insan haklarını savunanların hiç de az olmadığını görüp yüreklendik. Sesimizin daha yüksek çıkabileceğini hissettik uzun bir aradan sonra.

Kimimiz "benim hâlâ umudum var" diye bir araya geldi, kimimiz "savaşa ve ırkçılığa DurDe" diye… Kimimiz "savaşın değil barışın dilini konuşalım" dedi, kimimiz "aydınına sahip çık". Artık hepimiz farkındayız başka türlü bir şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Solu ve temsil ettiği değerleri yeniden kurgulamak ve alternatif haline getirmek için genel seçimlerin sunduğu fırsatı kimsenin tepmeye hakkı yok.

Eğer 2002'de DEHAP, ÖDP ve TKP'nin ayrı ayrı partiler olarak katıldığı seçimlere bu üç parti ortak bağımsız adaylarla girseydi 61 temsilcimiz şu anda TBMM'de olacaktı. Bu rakam yaklaşan genel seçimde ne yapmamız gerektiğini anlatmak için kendi başına yeterlidir.


Üstteki tablo 2002 seçimlerinde ortak bağımsız adaylarımız olsaydı hangi seçim bölgesinden kaç vekil çıkarabileceğimizi gösteriyor.
Tablo, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) web sitelerinden (www.tuik.gov.tr ve www.ysk.gov.tr ) derlenen verilerin işlenmesiyle oluşturulmuştur.
Tabloyu büyütmek için burayı tıklayın..

İlk yapmamız gereken, sen-ben çekişmesini bir kenara bırakıp ayrıntılarda boğulmadan en temel ortak taleplerimizi alt alta yazıp bu taleplere uygun davranacağını söz verecek ortak adayları destekleyecek kesimlere sesimizi duyurmak. Böylece DTP'den ÖDP'ye, CHP'den kopanlardan SHP'ye, EMEP'den TKP'ye, Antikapitalist'ten Halkevleri'ne parti, grup ve bireylerin üzerinde en çok uzlaşacağı ortak bağımsız adaylar belirlememiz mümkün olacaktır. KESK, DİSK, TMMOB, TTB gibi sendika ve meslek örgütlerimizin de bu adaylara desteğini açıklamasını sağlayarak hep birlikte, parti-kurum ayrımı yapmadan emeğin, demokrasinin, barışın, halkların kardeşliğinin sesini yükseltecek ortak adaylarımız için kampanya yapmalıyız. İşte o zaman etnik, dinsel, mezhepsel, cinsel tercihleri ne olursa olsun hepimizin ortak taleplerini savunarak TBMM kürsüsünden savaşa, ırkçılığa, patronlara, ayrımcılığa kafa tutacak onlarca temsilcimiz olacaktır.

Bu bir hayal değil, gerçekleşmesi mümkün bir öneridir. Eğer "varsın öbür partiden olsun, yıllarını mücadeleyle geçirmiş bu arkadaşımız en temel ortak noktalarımızda beni de temsil edebilir" diyebilirsek, bu fırsatı kendimize tanırsak yer yerinden oynar ve toplumsal mücadelede yeni bir geleneğin kapısını aralamış oluruz.

CHP'den hoşnut olmayan solcuların büyük bölümü yüzde 10'luk ülke barajı nedeniyle ciddi bir sıkışmışlık yaşıyor, oy verecek bir parti göremiyor. 2002 seçimlerinde 2.8 milyonu eski, 1.2 milyonu yeni, toplam 4 milyon kadar sol seçmenin oy kullanmadığı yada boş oy verdiğini unutmayalım. 2002'de mecbur hissederek CHP'ye oy veren ama bu seçimde CHP'ye oy vermeyi hiç istemeyen bir kitle olduğu da ortada.

CHP'den kopanları da, Kürt seçmeni de kucaklayabilecek en temel taleplerimiz etrafında gerçekçi bir seçim alternatifi yaratabilirsek 2002'de sandığa gitmeyen ya da CHP'ye oy veren önemli bir seçmen kitlesi de adayları destekleyecektir.

 

Kampanyaya katıl;
Sessiz çoğunluğun sesi daha gür çıksın

www.ortakaday.net

- 1965 seçimlerinde meclise giren 15 TİP milletvekilinin yarattığı havayı 42 yıl sonra yeniden solumak için,
- TBMM'de patronlara karşı emeğin ve emekçinin sesi olacak milletvekilleri görmek için,
- Savaş naralarına, ırkçılığa teslim olmamak için,
- Barış ve kardeşlik taraftarlarının sesinin meclis kürsüsünden de duyulması için,
- Genelkurmay'ın sözcülüğünü yaparak emekçi ve ezilenlerle iliş-kisini kesen; özgürlükler yerine yasakları; demokrasi, insan hakları yerine baskıları ve devleti savunan Baykal ve ekibinin kirletmeye devam ettiği sol kavramına yeniden hak ettiği prestiji sağlamak için;

Ayrıntılarda boğulmayan, sen-ben kavgasını bırakarak en temel noktalarda birlikte hareket etmenin zorunlu ve mümkün olduğunu düşünenlerin ORTAK BAĞIMSIZ ADAY İSTİYORUZ çağrısını yapanların sayısı kısa sürede 4000'e ulaştı. Hemen her sol parti ve gruptan bireylerin altına imza attığı bu çağrının destekçileri arasında çok sayıda akademisyen, yazar, sanatçı ve aydının yanı sıra toplumun hemen her kesiminden kişiler var. Çağrıya destek verenlerin sayısı artıkça sessiz çoğunluğun sesi daha gür çıkacak ve imkansız gibi görünen ama hepimizin arzu ettiği başarıları elde etmemiz kolaylaşacaktır.
Emekten, özgürlükten, barıştan, kardeşlikten, demokrasiden yana olanların, en temel taleplerini dile getirecek ortak bağımsız adaylar etrafında seçimlere hazırlanılması çağrısına atacağınız imza, kampanyanın web sitesinde yer alacaktır.

Sendikalarımız, meslek örgütlerimiz ile sol parti ve gruplarımızın liderliklerine ORTAK ADAY İSTİYORUZ mesajını en yüksek sesle iletmek için başlatılan bu kampanyayı hep birlikte daha geniş kesimlere duyurarak yaygınlaştırabiliriz. Unutmayalım ki, yaklaşan genel seçimlerde gönül rahatlığıyla oy verecek bir parti göremeyen veya kendisini temsil edecek partinin baraja takılacağını düşünüp rahatsızlık duyan yüz binlerce sol seçmen var.


Bazı İmzacılar

Gençay Gürsoy, Türk Tabipler Birliği Başkanı; Aydın Engin, Gazeteci; Ayşe Buğra, Boğaziçi Üniversitesi; Ayşe Berktay, Barış Girişimi; Oya Baydar, Yazar; Şanar Yurdatapan, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Sanatçı; Osman Kavala, Barış Girişimi; Şebnem Korur Fincancı, TTB; Fikret Başkaya, Özgür Üniversite; Kemal Gökhan Gürses, Karikatürist; Mehmet Ali Eren, Eski Milletvekili; Yavuz Okçuoğlu, ÖDP Güngören İlçe Başkanı ve SODEV Denetim Kurulu Üyesi; Zeynep Gambetti, Boğaziçi Üniversitesi Öğr. Üyesi; Barış Karakaş, TMMOB GMO Şube Yönetim Kurulu Üyesi; Mustafa Mayda, Cam Keramik İş Sendikası Genel Merkez Yöneticisi; Mehmet Tüm, SODEV Genel Sekreteri; Prof. Dr. Rana Varol, Ege Üniversitesi; Meltem Cemiloğlu, Demokratik Kadın Platformu; Şükrü Güner, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi; Mehmet Demir, Haber Sen; Erkan Çınar, Birgün, Gazeteci; Markar Esayan, Agos Gazetesi, Gazeteci/Yazar; Abdulkadir Yıldırım, CHP 1999 Belediye Başk Adayı; Süleyman Yılmaz, Yeşiller; İsmet Çetinkaya, DTP Zeytinburnu İlçe Yöneticisi; Burçin Özekinci, DTP, Tekstil İşçisi; Selen Tokcan, NTV; Sevim Doğru, Küresel BAK; Hava Aras, CHP, Ev Hanımı; Yılmaz Özçay, Alevionline, Yazar; Celal Aygün, EMEP, İşçi; Ender Eren, Yeşiller; Naif Bezwan, Siyasal Bilimci; Prof. Dr. Nurcan Özkaplan, Marmara Üniversitesi; Altın Daşdemir, SHP, İşçi; Aysun Gökçe, Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Soma Şube Başkanı; Celalettin Can, 78'liler; Hasan Soysal, BTS, Teknisyen; Metin Uzunöz, Yol-İş 3 Nolu Şube, İşçi; Özgür Özkan, TKP/Yurtsever Cephe; Yrd. Doç. Dr. Yıldız Silier, Boğaziçi Üniversitesi; Necdet Sofracı, SHP Belediye Meclis Üyesi; Nejla Osseiran, Boğaziçi Üniversitesi; Öğr. Gör., Ali Adnan Akçay, ODTÜ Sosyoloji Bl. Öğr. Gör.; Fatih Adıgüzel, KESK/SES İşyeri Temsilcisi; Tuba Akıncılar, Galatasaray Üniversitesi, Öğr. Gör.; Senem Örnek, Benim Hala Umudum Var İnisiyatifi; İbrahim Enes Özkan, Genç Siviller; Cem Uzun, Antikapitalist, Yazar; Cengiz Arslan, ÖDP, İşçi; Sema Ömür, SDP, Muhasebeci; Ahmet Kukul, Devrimci Çözüm Dergisi, Çiftçi; Osman Ağar, Sürkal Derneği; Doğan Tarkan, DSİP Genel Başkanı; Hamza Güven, Trakya'da Birlik ve Dayanışma Derneği Başkanı; Sebehattin Halli, DTP Eyüp İlçe Başkanı; Adnan Vural, SES, Sağlık Emekçisi; Mıdır Ayber, Tunceliler Derneği, Öğrenci; İsmail Arslan, ODAK, Öğrenci; Mehmet Cengiz Faydalı, Yapı Yol Sen, Kamu Emekçisi; Selçuk Armağan, Gökkuşağı Komünleri Hippie Girişimi; Supü Aslan, Tarım Orkam Sen, Laborant; Veysi Altay, İHD; Erol Engel, Bergama Çevre Platformu/ÖDP İlçe Yöneticisi; Ahmet Çerçel, İGD-TKP; Sadık Çelik, Tes-İş, İşçi; Ercument Gürçay, Tarih ve Toplum Bilimleri Enstitüsü Sekreteri; Nevin Aygen, Emekli; Fatih Adıgüzel, SES İşyeri Temsilcisi; Gülten Uçar, Barış Grubu; Türkan Uzun, Antikapitalist, Yazar


Birlik kazandırıyor, kaçan kaybediyor

Toplumun büyük kesimi, yıllarca büyük bir sabır ve beklentiyle oy vererek iktidara getirdiği merkez sağ ve sol partilerden kopuyor. Bu partilerin (ANAP, DYP, DSP, CHP vd) 1987, 91, 95, 99 ve 2002 seçimlerinde aldıkları toplam oyların oranı sırasıyla şöyle oldu: %88.72, %82.99, %65.35, %58.11, %45.41.

Merkez sağdan kopup radikal çözüm önerilerine kayanlar için çekim gücü İslami hareket ve faşist hareket oldu. Bu iki hareketin toplam oy oranları 1987, 91, 95, 99 ve 2002 yıllarında sırasıyla şöyle oldu: %10.91, %16.88, %30.01, %35.11, %46.85.

Merkezden kopuş eğilimi, politik yelpazenin solunda da görülüyor. Merkez solun geleneksel partilerinin 1987, 91, 95, 99 ve 2002 seçimlerindeki toplam oy oranları sırasıyla şöyle oldu: %33.27, %31.94, %25,56, %31.46, %22.27.
Ancak merkez soldan "kaçan" oyların adresi, sağda yaşandığı gibi daha radikal (DEHAP, ÖDP ve TKP gibi) partiler olmadı. Büyükçe bir sol seçmen kitlesi sandığa gitmedi. Böylece toplam sol oylar 2002 seçimlerinde dibe vurdu. Kendisini solda tanımlayan (Merkez sol, Kürt hareketi ve sosyalist sol) bütün partilerin oyları 2002'deki oyları 1999 seçimlerine göre toplam 2.8 milyon azaldı. 1999 yılından 2002 yılına kadar seçmen sayısının 4 milyon arttığı ve bunun %30 kadarının (1.2 milyon) sol partilere oy vereceği de hesaba katılırsa sol oylardaki düşüşün ne denli büyük olduğu daha iyi görülür.

HADEP, EMEP, SDP ve diğer sol grupların, seçime DEHAP çatısı altında girmesi ile bu kesimin artan toplam oyları 2002 seçimlerinde solun tek tesellisi olurken geç bile kalınsa, eksik bile olsa birliğin yaratabileceği etkiyi gösterdi.


Oyumuzu, güvenimizi ve umudumuzu artıralım

Ortada olan acı geçek 2002'de yaklaşık 4 milyon sol oyun ortadan kaybolmasıdır. Bu oyların sağa gitmediği açık. O zaman bu seçmenler nerede sorusunu sormak önem kazanıyor.

Esas olarak gerçekçi, yani kendisini ifade eden ve barajı aşabilecek, bir alternatif görmeyen önemli bir çekirdek var. Hemen hepimizin çevresinde bulabileceğimiz böyle seçmenleri sandığa götürmek ortak aday projesiyle hiç de zor olmayacaktır. Zaten çoğunun gönlünden geçen böyle bir proje bu kesim içinden bir grubun tekrar mücadeleye dönmesini sağlar.

Kampanyayı duyan sınırlı grup içindekilerin büyük kısmının soldaki partilerin kendi grup çıkarlarını bir an için bile olsa arka plana itmeyeceği, bu nedenle ortak aday projesinin gerçekleşmeyeceği beklentisi hakim.

Soldaki belli başlı parti ve grupların bu olumsuz beklentiyi boşa çıkaracak adımlar atması, solun yeniden güç ve prestij kazanması yolunda ciddi bir adım atmamızı sağlayacaktır.

Sandığa gitmeyen sokağa da çıkmıyor

Kayıtlı seçmenlerin nüfusa oranı %41,3'ten %59,5'e yükselirken seçimlere katılım oranı 2002'de son 20 yılın en düşük seviyesine inmiştir. 1987'de %93,3 olan seçime katılım oranı 2002'de %79,1'dur.

Bu durum, büyük seçmen kitlesinin parlamentoya ve geleneksel partilere güveninde ciddi bir azalma yaşandığını göstermektedir.

Sandığa gidip de boş ya da geçersiz oy kullananların oranı ise son 6 seçimde ortalama olarak % 3,9'dur. Bu oran, solun görece daha fazla umut verdiği 1987, 1991 ve 1995 yıllarında ortalamanın altına inmektedir.

Geçerli oyların kayıtlı seçmen sayısına oranı, seçime fiili katılımı ifade etmesi açısından anlamlıdır. Bu oran da son seçimde %75,9 olmuştur. Bunun anlamı, kayıtlı her 4 seçmenden biri 2002'deki seçimde ya sandığa gitmemiş ya da geçersiz oy kullanmıştır. 2002'de sandığa gitmeyen 8,6 milyon seçmen ve geçersiz oy kullanan 1,3 milyon seçmen vardır. Bu iki rakamın toplamı olan 9,9 milyon oy, sol olarak tanınan bütün partilerin aldığı toplam oydan (9,1 mil-yon) daha fazla ve neredeyse AKP'nin aldığı oy (10,8) kadardır.

Seçmenlerin bu davranışı ile toplumsal mücadele düzeyi arasında ilişki kurmak yanlış olmaz. Değişim isteyenlerin yüksek ülke barajını aşarak parlamentoya girebilecek partilere yöneliminin azalması eğer kendisini mücadele olarak ifade etseydi Türkiye'deki toplumsal mücadelenin düzeyi çok yüksek olurdu. Ama durum ne yazık ki böyle değil.

Mevcut siyasi yapılara güvenmeyen bu kadar geniş bir kesim varken bu kesimlerin temsilcisi olacak yeni bir partinin çıkmayışı, yada partilerden birinin bu kesime yönelmeyişi önemli bir sıkıntıyı ifade ediyor. Partilere güvenmeyen bu kesim kedisine de güvenmiyor. Üstelik bu kesim içinde toplumsal mücadelelerin örgütleyici çekir-değini oluşturan sol kesimin payı oldukça yüksek.

Bu durumun doğal sonucunu toplumsal seviyesinin düşüklüğü, umutsuzluk, moralsizlik olarak yaşıyoruz. Bu nedenle bu kesimi heyecanlandıracak ortak aday projesi daha da önem kazanmaktadır.


Hayal değil gerçek; daha fazlası da mümkün


Üstteki tablo bazı seçim bölgelerinde, sadece o bölgedeki 2002 oylarımızı yüzde 1 ile 5 puan artırırsak toplam kaç vekil çıkarabileceğimizi gösteriyor.
Tablo, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) web sitelerinden (www.tuik.gov.tr ve www.ysk.gov.tr ) derlenen verilerin işlenmesiyle oluşturulmuştur.
Tabloyu büyütmek için burayı tıklayın..

Yaptığımız çalışma gösteriyor ki bir çok seçim bölgesinde, sadece o bölgedeki oylarımızı biraz artırarak daha fazla milletvekili çıkarmamız mümkün. Ortak bağımsız aday projesiyle oylarımızı artırmamız aşağıda sıraladığımız nedenlerle çok mümkündür:

1- Farklı grupların birlikteliğinin yarattığı enerji: 2002'de sağlanan kısmi birlik bile oylarımızı 426 bin 708 adet artırmıştı. 1999 seçimlerinde sosyalist sol grupların ciddi kısmının desteklediği HADEP ve EMEP'in toplam oyu 1 milyon 533 bin 952 iken bu iki partinin içinde yer aldığı ve hemen hemen aynı gruplarca desteklenen çatı partsi DEHAP'ın oyunu 2002'deki 1 milyon 960 bin 660'a yükselmiştir. DEHAP ittifakı ÖDP ve TKP tarafından desteklenseydi yaratacağı hava, DEHAP'ın yarattığı havadan çok daha yüksek olurdu.

2- Yüksek ülke barajı DEHAP'ın da, ÖDP'nin de TKP'nin de oylarını düşürmüştür. Oy vermeyi düşündüğü partinin barajı aşamayacağını düşünen seçmen, ikinci en iyi tercihi yapmak zorunda kalmaktadır. Bu ise CHP oyları içide bir miktar oyumuz olduğunu gösterir.

3- Bağımsız aday projesi baraj engelini ortadan kaldıracağı için doğru adaylar ve iyi bir kampanya ile bazı bölgelerde oy patlaması yapabileceğimizi düşünmek gerçekçidir.

4- Geçen seçimde "mecburen" CHP'ye oy veren seçmenlerin sayısı eğer gerçekçi bir alternatif üretemezsek bu seçimde daha da artacaktır. Ortak aday proesi Baykal'ı cezalandırmak isteyen sol seçmen için ilk adres olacaktır.

5- Geçen seçimlerde oy kullanmayan ya da geçersiz oy veren seçmenlerin sayısında yaşanan patlamadan sol seçmen muaf değildi. Yaklaşık 4 milyon seçmen sandığa küsmüştü. Umut veren adaylar ve iyi bir kampanya bu küskün seçmenin en azından bir bölümünü sandığa çekebilir.

6- Kürt bölgeleriden büyük illere göçen ama 2002'de kayıtlı olmadığı için oy kullanamayan seçmenlerin bu seçimlerde daha yüksek oranda sandığa gideceğini beklemek de gerçekçidir. DEHAP da bu yönde çaba harcamıştır.

7- Ortak adaylar için değişik parti, grup ve kurumlardan bireylerin ortak faaliyet yapmasının yaratacağı enerji (DEHAP kam-panyasında bunun nasıl bir şeye benzeyebileceğini hissetmiştik) kampanyanın alacağı sonuçları pozitif etkileyecektir.
Tablodaki rakamlar gösteriyor ki bazı seçim çevrelerinde sadece o çevrede aldığımız oy oranını yüzde 1 artırsak bile ek bir vekil daha seçtirebiliyoruz. Böylece 61 milletvekili sayısının 97'ye kadar çıkması olanaklı hale geliyor.

Antikapitalist; Sayı 44; Mayıs 2007

'Türkiye'de Durum' sayfasına dön
sayfa başına dön