Radyoaktif 
        Yalancılara Karşı: Nükleere Hayır
      Mesut Çelebioğlu 
      DSP-MHP-ANAP iktidarı sırasında elektrik kesintileri eşliğinde Türkiye’nin 
        nükleer enerjiye ne kadar ihtiyaç duyduğu yalanlarını dinledik. Zamanın 
        enerji bakanına göre, Türkiye’nin enerji sıkıntısı çekiyordu ve bu yüzden 
        doğa harikası sayılabilecek Akkuyu’ya bir nükleer santral yapılması gerekiyordu. 
        Olay büyüdü ve bu sayın bakanın ve onun bazı kabine arkadaşlarının mevzu 
        bahis santrali yapacak olan şirketten yüklüce “hediyeler” aldığı “dedikodu”ları 
        ortaya çıkıyordu. 
      Türkiye’nin Enerji Sıkıntısı(?) 
        Bugün gene gündemde enerji sıkıntısı var(?) Rusya ve İran’la yaşanan doğal 
        gaz sıkıntısı nedeniyle kışın ortasında doğal gazdan ve elektrikten mahrum 
        kaldık (en azından söylenen bu) Türkiye, enerji konusunda dışa bağımlıydı 
        ve bundan ancak birkaç nükleer santral kurarak kurtulabilirdik. Zaten 
        enerji bakanı sayın H. Güler’e göre böyle gider de eğer Türkiye nükleerlenemezse 
        ne yaparsa yapsın 2012 yılında artık çok geç olacak ve ışıklarımız sönecek! 
      Enerjinin Gerçekleri 
        Türkiye’de üretilen elektrik enerjisinin yaklaşık beşte biri iletim sürecinde 
        kaybolmaktadır. Eğer iletim hatlarında bir iyileştirme politikasına gidilirse 
        (ki bunun maliyeti tanesi yaklaşık 4 milyar dolar olan bir nükleer tesisin 
        maliyetinin onda biri kadardır) Türkiye mevcut kapasitesiyle kurulması 
        düşünülen üç nükleer santralin üretebileceği enerjiyi kazanacak. 
        Bunun yanında Türkiye, hidroelektrik potansiyelinin sadece üçte birini 
        kullanmakta. Kurulacak yeni hidroelektrik santralleriyle, nükleer santrallere 
        oranla çok daha ucuza ve güvenli bir şekilde olmayan enerji krizini atlatabilir. 
        Ayrıca bugünkü teknik koşullarda, Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyeli 
        10 bin MW üzerindedir. Kurulması düşünülen üç nükleer santralin kapasitesi 
        ise toplam 4500-5000 MW. 
        Hatta Türkiye’nin görünür jeotermal kapasitesi 2600 MW civarındadır. Halen 
        jeotermal potansiyelin ancak yüzde 3‘ü kullanılmaktadır. 
        Dahası Türkiye’nin yıllık güneşlenme süresi 2640 saat olup, ülke üzerine 
        düşen güneş enerjisi miktarı 80 milyon ton petrole eşdeğerdir. 
      Kapitalistlerin Gerçekleri 
        Tayyip ve generallerin nükleer santral sevdası, enerji ihtiyacından değil, 
        nükleer silah sahibi olma hayalinden kaynaklanıyor. Bu hayalin yanına, 
        batıda artık iş yapamayan nükleer lobisinin kar yapma hırsını da eklersek 
        tablo tamamlanmış oluyor. 
        Nükleerin Enerjisine de Silahına da Hayır! 
        Nükleer santral normal zamanlarda doğaya ve insan yaşamına sürekli bir 
        tehdit oluşturuyorlar. Dünyada kurulu her santralde her an arızalar çıkabilir; 
        kaldı ki şimdiye kadar arıza çıkarmamış santral de yok. Nükleer santraller 
        çok büyük enerjiler ortaya çıkardıkları için de küçük bir arıza bile büyük 
        çevre felaketlerine yol açıyor. 
        Şu anda dünyada, yirmi tane dünyayı yok edecek kadar çok nükleer silah 
        mevcut. En fazla nükleer güce sahip ABD ve Fransa gibi ülkeler, son İran 
        krizinde gerekirse İran'ı nükleer silahla vurma tehdidinde bulunuyorlar. 
        Bunun yanında Pakistan ve Hindistan gibi geçmişten bugüne savaşlara tutuşmuş 
        nispeten küçük ülkelerin bile elinde nükleer silajlar mevcut. Nükleer 
        silah, dünyada insan ve çevre yaşamına karşı en büyük tehditlerden birisini 
        oluşturuyor. 
        AKP iktidarının ve generallerin silah sevdası bizim hem canımızı, hem 
        de cebimizi tehdit ediyor. İzin vermeyelim.. 
      
      Dünya Nükleer Enerjiyi Terk Ederken.. 
        - Avusturya'nın tek reaktörü Zwentendorf (Siemens) ve Amerika'daki TMI, 
        Çernobil kazalarından da önce, 1978'de hiç işletilmeden kapatıldı. 
        - İtalya, Çernobil faciasından sonra tüm reaktörlerini 1987'deki ulusal 
        bir referandumla kapattı. 
        - İspanya'da da şu ana kadar 3 reaktör kapatıldı. 
        - İsveç ve Almanya nükleer enerjiden vazgeçme kararı aldılar ve her iki 
        ülke de birer nükleer santralini kapatarak bu kararı hayata geçirmeye 
        başladı. 
      Paralarımızı Yaksak Daha İyi! 
        Kwh başına elektrik üretme maliyetleri: 
        Hidro Elektrik Santrallarda :0.0005 US$  
        Linyite Dayalı Termik Santralarda :0.0250 US$  
        Doğalgaza Dayalı Termik Santralarda :0.0300US$  
        İthal Kömüre Dayalı Termik Santralarda :0.0350 US$  
        Rüzgar Santralarında :0.0450 US$  
        Petrole Dayalı Termik Santralarda :0.0600 US$  
        Nükleer Santralarda :0.0750 US$  
        Bir nükleer santralin kurulum masrafı yaklaşık 3 milyar dolar. Santralin 
        ömrü 35-40 sene arasında. Bu sırada santralin radyoaktif hammaddelerinin 
        ve atıklarınının depolanması ve santralin eni sonu sökülüm masraflarının, 
        santralin kuruluş masrafından daha fazla olduğu ortaya çıktı! 
       
      'Türkiye'de Durum' sayfasına dön 
        sayfa başına dön    |