Güncelleme: 08.11.2006 |
|||
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||
Manu Chao: Paranın Diktatörlüğü Altında YaşıyoruzBu yaz Türkiye'de konser verecek olan Manu Chao, geçtiğimiz aylarda
İngiltere turnesi sırasında Socialist Worker muhabiri Matthew Cookson
ile görüştü. Röportajın bir özetini aşağıda yayınlıyoruz: - Pek çok kişi adınızı ilk kez Cenova'da G8 karşıtı gösteriler sırasında duydu. Neden Cenova'ya gitmiştiniz? Gittim çünkü daha iyi bir dünya istiyorum. Demokratik bir düzende değil paranın diktatörlüğü altında yaşıyoruz. Onların yapmak istediklerine izin verirsek bu kitlesel intihar anlamına gelir. - Cenova'dan sonra anti-kapitalist hareketin yönü konusunda ne düşünüyorsunuz? Cenova'dan sonra zorlu bir dönem geçirdik çünkü insanlar nasıl tepki vereceklerini bilmiyorlardı. Benim politikam birliğimizi korumaktan yana... Hepimiz aynı bayrağın arkasına yürümek zorunda değiliz ama bayraklarımız birlikte durmalı. Ancak böyle güçlü olabiliriz. En iyi silahımız kitleselliğimiz. Lider, kitlenin kendisi. Onların yenemedikleri tek lider bu. Dünyanın efendileri nerede toplanırlarsa toplansınlar orada olacağız. - Dünyanın birçok yerine gittiniz, hareketin uluslar arası durumu konusunda ne düşünüyorusunuz? Kuzey'deki hareket daha entelektüel. Daha iyi bir dünya için mücadele ediyoruz, sadece yarın için değil, gelecek için... Güney Amerika'da ise insanlar mücadele etmeseler ölürler. Son Güney Amerika turum sırasında Ekvador'a gittim. Yerli Kızılderililer başkent Quito'ya yürüyorlardı çünkü açtılar. Bolivya'da hükümetin su dağıtımını özelleştirmesine karşı mücadeleler oldu. Arjantin zaten malum. Güney Amerika'daki gösteriler hayatta kalma mücadelesidir. - Bu mücadelelerden ilham alıyor musunuz? Müziğim için ilham alıyorum çünkü işim bu. Gittiğim her herde işler iyi gitmiyor bu da bana politik ve sosyal olarak ilham veriyor. Herşey yolunda gitseydi politik şeyler yapmazdım, sadece müzik yapardım. Nereye gidersen git özellikle de Üçüncü Dünya'da herşey çok berbat. Bundan saklanılamaz. Vazgeçmek sürekli intihardır. Umut verici bir durum insanların artık politikacılara inanmamasıdır. Bence George Bush dünyanın en büyük ülkesini yönetecek en iyi insan değildir. O çok tehlikeli. Toplumsal sorunlara ve çevreye hiç saygısı yok. - Müzisyenleri hareketin neresinde görüyorsunuz? Bir mikrofona ulaşabildikleri için müzisyenlerin sorumluluğu vardır. İster resmi ister bağımız olsun medyayı kullanabiliyoruz. Çoğu insanın böyle bir imkanı yok. Müzisyen bir yandan para kazanmak zorunda ama buradan çıkış yolunu da göstermeli. - Gittiğiniz yerlerde mücadelelerle bağ kurmaya çalışıyor musunuz? Eskiden kendimiz arayıp buluyorduk. Artık gittiğim her yerde insanlar bana gelip "Hey Manu, burada bir grev var. Gelebilir misin?" diyorlar. Her şeye evet diyemiyorum. Özellikle Arjantin'de her şeye yetişemiyorum, seçmek zorunda kalıyorum. Antikapitalist; Sayı 16; Mayıs 2002
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||