Bu Vahşeti
Durdurmalıyız!
Sarı ölüm
ABD, ufacık çocuklardan aynı renkteki misket bombalarıyla yardım paketlerini
ayırt etmelerini bekliyor.
ABD'nin attığı misket bombalarının patlamayan parçalarıyla gıda paketleri
aynı renkte, sarı... ABD, Afganları radyodan 'aman karıştırmayın' diye
uyarıyor
Dünyanın en yoksul ülkelerinden Afganistan'a yönelik harekâtı teknolojinin
ulaştığı en son olanaklarla yürüten ABD, ölümle hayatın rengini birbirinden
ayırmayı akıl edemiyor. Amerikanın attığı sarı yiyecek paketleri ile misket
bombalarından saçılan patlayıcı sarı parçaların renkleri birbirleriyle
aynı: Sarı.
Bu yüzden ABD bir yandan Afgan halkına savaşının sadece Taliban'a karşı
olduğunu söyleyip havadan yiyecek yardımı yaparken, diğer yandan da Afgan
sivillere radyo yayınlarıyla yardım paketlerinin misket bombalarından
farkını açıklamaya çalışıyor. Bu yayınlarda, dünyadan bihaber yaşamak
zorunda bırakılan Afgan halkına, "Dikkat dikkat! Yiyecek paketleri
kare şeklinde, plastik paketler içinde ve 16'ya 33 santim ebadında, misket
bombası parçacıkları ise konserve şeklinde ve 6'ya 16 santim ebadındadır"
deniliyor.
"Helaldir de!"
ABD'nin C-130 Herkül bombardıman uçaklarından Paştunca ve Farsça yaptığı
radyo yayınında aynen şu ifadelere yer veriliyor: "Yiyecek yardımlarını
attığımız yerlerin yakınlarında bu bombaları kullanmıyoruz. Lütfen, yakın
zamanda bombalanmış bölgelerde ne olduğu belirsiz sarı nesnelere dikkatle
yaklaşın."
Duyurularda dikkat çeken bir başka ifade de, ABD'nin, atılan paketlerin
içindeki yiyeceklerin 'helal' olduğunu vurgulamayı da ihmal etmemesi.
Amerika, bugüne dek Afganistan'a, havadan her biri 2 bin kalorilik, et
ihtiva etmeyen gıdaları içeren 960 bin paket insani yardım attı. Amerikalı
yetkililer, bu yardıma "İnsani günlük tayın" adını veriyor.
Uluslararası yardım kuruluşları ise ABD'nin bu yardımlarını sert şekilde
eleştiriyor. Geçen hafta en önde gelen 6 uluslararası yardım kuruluşu,
ortak bir bildiri yayımlayarak, ABD'yi samimi olmamakla ve yardım kisvesi
altında siyasi propaganda yapmakla suçlamıştı.
Yıllar süren ölüm
Antipersonel patlayıcı içeren ve özellikle zırhları delmek amacıyla kullanılan
misket bombalarının her biri, 1 buçuk kiloluk 100'den fazla küçük bombacıktan
oluşuyor. Misket bombası atıldıktan sonra, içerdiği bombacıkların tahminen
yüzde 10'u patlamadan kalıyor ve siviller için uzun yıllar tehdit oluşturuyor.
Misket bombalarının ilk kez kullanıldığı Vietnam Savaşı'nın ardından,
yıllar içinde binlerce sivil patlamamış bombacıklar yüzünden hayatını
kaybetmişti. Uluslararası kuruluşlar, misket bombası kullanımının yasaklanması
için yıllardır kampanya yürütüyor.
Kuzey İttifakı’nın Gerçek Yüzü:
Türkiye’nin Tecavüzcü ve Katil Müttefiki
Kuzey İttifakı"ndaki katillerin tüm kanlı, ırz düşmanı tarihini
ezbere bilen ABD ve Türk yetkilileri, Kuzey İttifakı'nın Afganistan'a
demokrasi getireceğini söylüyorlar. Türkiye bu ittifakın askeri eğitimini
sağlamak için bölgeye asker yolluyor.
Ortadoğu bölgesinden yazdığı haberlerle dünya kamuoyunda saygın bir yeri
olan gazeteci Robert Fisk'in 4 Ekim tarihli The Independent Gazetesi'nde
yayımlanan ve Kuzey İttifakı'nın nasıl bir güç olduğunu anlatan makalesini
özetleyerek aktarıyoruz:
"Bizim teröristler"
Şimdi yüzümüz şu kadar olsun kızarmadan Afganistan'daki sözde "Kuzey
İttifakı"yla anlaşıyoruz. Amerikan gazeteleri lafı hiç dolaştırmadan
bunların Usame Bin Ladin'i ve Taliban'ı avlama, adalet önüne çıkarma,
yakıp kül etme, tasfiye savaşımızda bizim "fedailerimiz" olacaklarını
yazıyorlar. "İttifak"taki katillerin tüm kanlı, ırz düşmanı
tarihini ezbere bilen ABD yetkilileri yürek ferahlığıyla Afganistan'a
demokrasi getirmemiz ve Taliban'ı ülkeden sürüp çıkartmamız için yardımcı
olacak olanların bunlar olduğunu söylüyorlar. İşin aslı bir terörist çeteden
kurtulmak için başka bir terörist çeteyi, kendi teröristlerimizi kiralıyoruz.
Acaba, New York ve Washington'da hayatlarını kaybedenler buna ne derlerdi?
"Ahmet Şah Mesud'un çeteleri"
Daha Dünya Ticaret Merkezi bir kan ve toz bulutu içinde çökerken dünya
Ahmet Şah Mesut'un yasını tutuyordu. Pencir Aslanı olarak bilinen Kuzey
İttifakı'nın bu cesur ve yurtsever önderi Taliban'ın bütün Afganistan'da
iktidarını kurmasının önündeki tek engeldi. Büyük olasılıkla ABD'nin misillemesinin
potansiyel müttefiklerini felç etmek amacıyla Amerika'daki katliam öncesinde
öldürülmüştü. Şöyle ya da böyle, yaptığı hizmetler bize başını çektiği
çeteleri unutturmuştu.
"Kudretli eşkıya Dostum"
Böylece örneğin İttifak'ın en kudretli eşkıyasından Abdül Reşid Dostum'un
adamlarının doksanlarda Kabil'in dış mahallelerinde nasıl ırza geçerek
ve katliam yaparak ilerlediğini görmezden geliverdik. Bunlar genç kızları
zorla adamlarıyla nikahlıyor, ailelerini katlediyor, ve hepsini Mesud'un
gözleri önünde yapıyorlardı. Dostum durmadan saf değiştirirdi. Rüşvet
verirlerse Taliban'ın tarafına geçer ve Afganistan'da iktidarı elinde
tutan Vahhabi eşkıyasının katliamlarına katılır, birkaç hafta sonra İttifak
saflarına dönerdi.
"Sayaf'ın seks köleleri"
Dostum'un ardından Resul Sayaf'a gelelim. Başlangıçta "Afganistan'ın
Özgürlüğü İçin İslami Birlik"in lideri olan Sayaf bir Puştiydi. Ama
adamları, 1992-96 arasında işledikleri insan hakları ihlalleri sırasında
Şii ailelere işkence etmiş, kadınları seks kölesi olarak alıkoymuşlardı.
Sayaf'ın İttifak'ın 15 liderinden yalnızca biri olduğuna kuşku yok ama
bu canilerin Amerika'nın yeni fedaileri olduğunu bilmek bile Kabil'in
dehşet içindeki halkını iliklerine kadar titretmeye yetiyor.
"Zahir Şah'ın demokrasiyle ne ilgisi var?"
Amerikalıların ısrarıyla İttifak'ın oğlanları yaşlı ve hasta eski Afgan
Kralı Muhammed Zahir Şah'la görüşmelere başladılar. Elbette onun krallığı
ihya etmekle ilgilenmediğini söylüyor olması saygıdeğer bir davranış ama
belli ki hırslı torununun Afganistan için başka planları var. "Afganistan
Milli Birlik Yüksek Konseyi"nin kurulmasının ardından bir geçici
hükümet seçmek üzere bütün aşiretleri bir araya getiren bir "loya
cerga" (yüksek meclis) oluşturulacağı söyleniyor. Bundan sonra da
demokrasinin çöküşü ve komünizmin ülkeyi yıkışı öncesindeki güzel günlerin
hatırasına ulusal birlik simgesi olarak yaşlı kral Afganistan'a getirilecek.
Bunun için de, şahsen hoş ve Taliban'ın yanında evliya gibi bir insan
olan Kral Zahir Şah'ın demokrasiyle her hangi bir ilgisinin olmadığını
unutmamız gerekecek.
Karanlık gelecek
ABD'de 7 bini aşkın masum öldürüldü ama 1980'den bu yana katledilmiş
olan 2 milyon Afganistanlının bunun yanında esamisi bile okunmuyor. Bu
açlıktan kırılan ülkeye insani yardım göndersek de göndermesek de Taliban'ı
devirmemize ve Bin Ladin'i bedavadan ele geçirmemize yardımcı olur umuduyla
bir avuç eşkıyayı silahlandırmak için daha fazla silah yağdırdığımız ortada.
Bütün bunlardan sonra geleceğin karanlık olacağını düşünüyorum. "Kuzey
İttifakı" bizim için çalışacak. Bizim için ölecek. Onlar çalışıp
ölürken biz Taliban'ı bölmeye ve onların daha az katil olanlarıyla anlaşmaya
ve müstakbel hükümette İttifak'taki düşmanlarının yanında bir sandalye
elde etmelerine çabalayacağız. Öteki Talibanlar, Kraliçenin şilinine ve
Bush'un dolarına tamah etmeyecek olan Talibanlarsa dağlardaki keskin nişancılarıyla
adamlarımızı vuracak, jetlerimizi düşürecek, Ladin olsa da olmasa da Batıyı
yeni saldırılarla tehdit etmeyi sürdürecekler.
Ve bir an gelecek, bunu Kabil'de kendi zevkimize göre bir kukla hükümet
kurulmuş olacağı varsayımıyla söylüyorum, İttifak dağılacak ve herkes
etnik düşmanıyla ve biz de hala oralardaysak bizimle savaşmaya başlayacak.
Çünkü İttifak onları çok sevdiğimiz, bu ülkeye barış getirmek istediğimiz
ya da güneydoğu Asya'da demokrasinin kurulmasına pek düşkün olduğumuz
için kendilerine para ve silah vermediğimizi biliyor. Batı güç gösteriyor,
çünkü Amerika'nın düşmanlarını yok etmek istiyor.
Yalnızca bir an için 1980'de Sovyetler Birliği'ne karşı cesur, acımasız,
zalim mücahitleri desteklediğimizde neler olduğunu hatırlayalım.Onlara
para ve silah verdik ve Ruslar gidince de siyasal destek vereceğimizi
vaat ettik. "Loya cergalar" kurulacağı konuşuldu bol bol. Hatta,
veliahdın Afganistan'a getirilmesi bile düşünüldü. Şimdi bir kez daha
aynı şeyi vaat ediyoruz.
Ve bir düşünün şimdiki yeni ve gönüllü fedailerimiz arasında kaç Bin
Ladin hizmet veriyor olacak.
Hakikaten pek "yeni bir savaş" bu Amerika için.
Antikapitalist; Sayı 11; Kasım 2001
'Dünyada Durum' sayfasına dön
sayfa başına dön
|