Güncelleme: 13.08.2007 |
|||
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||
Türkiye Irak’tan Elini ÇEK!Türkan Uzun Türkiye ordusu ve sınır-ötesi operasyon adı altında Irak'ı işgal etmeye hazırlanıyor. Erdoğan yeni bir teskereye yeşil ışık yakıyor.Sınır bölgesindeki 250 bin askeri son haftalarda defalarca Irak'ın sivil yerleşim bölgelerini bombaladı, füze saldırısı düzenledi! Saldırıların, Bağdat'ın içlerine kadar uzanan özel tim faaliyetlerinin, büyük operasyon tehditlerinin durdurulmasını istiyoruz. TSK'nın Irak'a yönelik faaliyetlerinin tek hedefi savaş ve işgaldir. Her ne bahane ile olursa olsun Ortadoğu halklarıyla savaşa sürüklenmek istemiyoruz. 1983'ten bu yana 24 sınır-ötesi operasyon gerçekleştirildi. 25. operasyonun herhangi bir şeyi çözmeyeceğini, daha fazla sorun yaratacağını sayısız uzman ve yetkili bas bas bağırıyor. 'PKK terörü', Bush yönetiminin Afganistan ve Irak'a saldırmak için kullandığı 'İslami terör' söyleminden esinlenmiş bir bahanedir. Nasıl ki Bush'un gerçek hedefi petrol ve dünya egemenliği ise Türk egemenleri de İsrail ile birlikte bölgesel güç ve bölge petrollerinde söz sahibi olma peşinde. 'Teröre karşı hassasiyet' dedikleri kör linç kültürüEgemenler savaşa kılıf bulmaya ve buna yönelik toplumda infial yaratmaya çalışıyorlar. Türk askeri ataşelerinin Amerikan ve Iraklı temsilciler ile Hudson Enstitüsü'nde çaylarını yudumlarken pervasız bir soğukkanlılıkla Beyoğlu'nda polis karakolunun bombalanması, Anayasa Mahkemesi Başkanı'na suikast düzenlenmesi gerektiğini tartıştıkları ortaya çıktı. Bunlardan PKK sorumlu tutularak Irak'a operasyona start verilecekmiş. İki yıldır bu kanlı senaryoları yaşıyoruz. Bayrak provokasyonu, Şemdinli saldırısı, Rahip Santori ve Hrant Dink cinayeti, Malatya katliamı, Danıştay Saldırısı, Ankara, İstanbul ve Diyarbakır'da patlayan bombalar… Genelkurmayın son açıklamaları ülkede linç havasını körüklüyor, Sakarya'da Ahmet Kaya tişörtü giyenler linç edilmeye çalışılıyor, DTP üyeleri tutuklanıyor… Bush'un suç ortağı olmakSon günlerde medyaya çıkan bütün sözde analist-stratejistler lafa 1 Mart teskeresinin reddedilmesinin ne kadar yanlış olduğunu söyleyerek başlıyor. Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren Bush yönetimiyle ortaklıklarını 'kan bağı'yla sağlamlaştırma derdindeler. PKK bahanesiyle Irak'ı işgal etmeyi ancak ve ancak ABD ile koordineli bir şekilde yapabilirler. Bunun anlamı Irak bataklığındaki işgalci ABD'nin yardımına koşmaktır. Bush hükümeti Amerikan toplumundaki bütün kredibilitesini kaybetti. Bush çekilme baskısıyla karşı karşıya. ABD'nin Irak'ta sıkışması nedeniyle Türkiye'nin bir operasyon yapmasına izin verebileceği uzun zamandır dillendiriliyor. Bu konuda gizli görüşmelerin yapılığı ortaya çıkıyor. ABD hem bölgede İran'ın yükselişini durdurmak hem de 90 nükleer silahın bulunduğu İncirlik üssünü kullanmaya devam etmek için Türkiye'ye ihtiyaç duyuyor. "ABD izin vermez" diyerek rehavete kapılmayalım. Türkiye taşeronABD askerleri K. Irak'tan çekilmeye başladı. Bu, Türk askerine bölgede alan açıyor. Her ne kadar ABDli yetkililer Türkiye'nin bölgeye müdahale etmesine karşı çıkan açıklamalar yapsa da, bölgede Türkiye'nin İran'a ve Ortadoğu'daki direniş güçlerine karşı güçlenmesini ve İsrail'le ittifak içinde bütün bölgeyi kontrol etmesini istiyor. Bu yüzden son dönemki Türkiye'nin müdahale etmesine dönük açıklamaların tonu yumuşadı. Hatta K. Irak'ta görevli bir ABDli general geçen ay, Iraklı Kürt liderleri PKK'yı durdurmak için daha fazla çaba harcamaları gerektiği, "aksi halde bunun sonuçlarına katlanacaklarını" ifade etti. Çözüm: Mecliste ve sokakta barış cephesiSeçimlerde solun ve Kürt hareketinin temsilcilerini meclise gönderme şansımız var. Bu vekiller barışın sesini meclise taşıyacaklarını ifade ediyor. Adaylarımız etrafında örgütleyeceğimiz aktif, birleşik seçim kampanyaları darbe kafalı savaş çığırtkanlarına en güzel yanıt olacaktır. Mecliste ve sokakta barış ve demokrasi cephesini hep beraber inşa edelim!
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
|