|
Türkiye Sosyal Forumu
‘Başka Bir Dünya’ için toplandı
Birinci Türkiye Sosyal Forumu 30 Eylül - 1 Ekim tarihlerinde
3000 kişinin katılımıyla Darphane-i Amire ve çevresindeki mekanlarda toplandı.
Forumda Tarık Ali, Alex Callinicos gibi yabancı konukların, Vedat Türkali,
Mihri Belli, Ragıp Zarakolu gibi tanınmış Türkiyeli konukların; STKların,
emek örgütlerinin ve siyasi grupların temsilcilerinin de konuştuğu 24
seminer ve 15 atölye yapıldı.
Bu toplantılarda savaş ve savaş karşıtı hareket, küreselleşme ve alternatifleri,
emperyalizm, sendikal hareket, Kürt sorunu, AB ve tarım politikaları,
enerji sorunu, F tipi cezaevleri, yerel yönetimler, gecekondular ve kentsel
dönüşüm projesi, kadın hakları, eşcinsellerin sorunları ev eksenli çalışma,
sosyal haklar, sanayileşme politikaları, eğitim, gençlik, kültür politikaları
ve maden kazaları üzerine tartışıldı.
TSF, 70'den fazla kuruluş tarafından düzenledi ve tartıştırdığı konuların
da ötesinde bu yapılar arasında önemli bir diyalog alanı olarak da işlev
gördü.
Tahmin edileceği gibi savaş, Ortadoğu, emperyalizm ve Kürt sorunu en çok
ilgi toplayan ve tartışılan başlıklar arasında yer aldı. Alternatif Küreselleşme
toplantısında konuşan Alex Callinicos 1 Mart 2003'te Irak'a asker gönderilmesini
reddeden kararın onaylanmasının kendileri için büyük bir ilham kaynağı
olduğuna işaret ederek, bunun savaş karşıtı harekete sunduğu katkıya dikkat
çekti.
Savaş Karşıtı Hareketin Geleceği toplantısında konuşan Tarık Ali, Ortadoğu'daki
gelişmelerin ve savaşa karşı mücadelenin önemini vurguladı. Ancak Tarık
Ali'nin İran'a bir saldırı olmayacağı iddiasını paylaşmak mümkün değildi.
Savaş karşıtı hareket, ABD'nin içinde bulunduğu sıkışmışlığı, İran'a bir
hava saldırısı düzenleyerek aşmaya çalışmasına ve bunun yaratacağı tehlikeye
karşı hazırlıklı olmalıdır.
Yine Tarık Ali'nin, Kürt hareketinin savaş karşıtı olmadığı iddiası da
büyük tepki topladı. Forumun kapanış toplantısı niteliğindeki Ortadoğu'da
Emperyalist Saldırganlık ve Direniş toplantısında konuşan Sungur Savran,
Tarık Ali'nin iddiasına kürsüden ateşli bir cevap verdi ve konuşmasını
"BOP'a HOP diyelim" çağrısıyla bitirdi.
Kürt sorunu üzerine yapılan oturumlarda farklı yapıların temsilcileri
sorunu irdeledi. Bu konuda yapılan iki büyük oturumda da PKK'nin ilan
ettiği tek taraflı ateşkese toplumsal muhalefetin nasıl karşılık vermesi
gerektiğinin somutlanamaması Ragıp Zarakolu'na "kime yapılıyor bu
çağrılar" dedirtirdi.
Genel olarak olumlu bir havada gerçekleştirilen TSF'nin daha geniş kapsamlı
değerlendirmesi ve gelecek döneme dair programı önümüzdeki süreçte tartışılacak.
ODTÜ’de taban aktivizmi
Ozan Ersan
30 Eylül -1 Ekim 2006 tarihlerinde düzenlenen TSF'ye katılmak
için okulumuzun açıldığı ilk günden itibaren faaliyet yaptık. Hedefimiz
sosyal forum sürecinin Türkiye'deki ilk adımının mümkün olduğunca güçlü
atılmasıydı.
Hayli büyük olan kampüse afişler astık, kampüsün iki noktasında farklı
saatlerde standlar açarak TSF'nin yapılacağını duyurduk. Bu çalışmaları,
TSF'nin yapılacağını bu faaliyetlerden öğrenen arkadaşlarla da sürdürdük.
Ayrıca sosyal forum süreçlerini tartıştığımız, ilgili arkadaşların birbirleriyle
tanışma olanağı da bulduğu bir hazırlık toplantısı düzenledik.
Barışseverleri bir araya getirecek TSF'yi okulumuzda inşa ederken savaş
karşıtlarını derleyip toparlayabilecek bir birliğin eksikliği, 1 Mart
2003'teki teskere eylemini inşa etmiş olanlar kadar, üniversiteye bu yıl
başlamış öğrenciler tarafından da dillendirildi.
Hazırlık sürecinde bizlere yöneltilen soru ve tartışmaların da etkisiyle
TSF sırasında yapılan Savaş Karşıtı Hareketin Gleceği toplantısında ODTÜ
deneyimlerini de aktararak bu konuyu özellikle gündem etme gereği duydum.
Aynı şe-kilde Gençlik Hareketinin Geleceği toplantısında birleşik bir
savaş karşıtı hareketinin üniversitelerde inşasının önemine vurgu yaptım.
TSF'den ODTÜ'ye ve eyleme
TSF'de genel olarak önemli bir tartışma süreci yaşadık. ODTÜ'ye döndüğümüzde
TSF'ye gelemeyen arkadaşlarımıza, katıldığımız tartışmaları özetlemek
ve forum sürecine dair izlenimlerimizi aktarmak için bir rapor toplantısı
düzenledik.
Bu paylaşımdan sonra konuşmanın ötesine geçip okulda ne yapmak gerektiğine
dair tartışmaya başladık. Bu toplantıda da ortaklaşılan fikir, savaş karşıtlığını
öne çıkartan işler yapmaktı. TSF öncesinde tanıştığımız hazırlık sınıfından
bir arkadaşın önerisi üzerine, Türkiye'den Lübnan'a asker gönde-rileceği
gün okulda bir eylem yapma fikri oluştu.
Bu fikri daha geniş kesimlerle ortaklaştırabilmek için bir toplantı daha
yaptık ve 12 Ekimde okul içerisinde bir yürüyüş ile 14 Ekim'de TMMOB tarafından
düzenlenen eyleme katılma ve birlikte daha uzun vadeli çalışmalar yürütmek
konularında anlaştık.
12 Ekim'de Ankara'dan asker gönderilirken yüzlerce ODTÜ'lü öğrenci "işgale
ortak olmayacağız" dedi.
Önümüzdeki dönemde savaş karşıtlığını güçlendirerek Afganistan ve Lübnan’dan
askerin geri getiril-mesine odaklanacağız. Ayrıca TSF'de çağrısı yapılan
HOP kampanyası ile Beyrut'daki Uluslararası Dayanışma Konferansı’nın inşasını
da gündemimize aldık
Cebeci’de TSF faaliyeti
Gülbahar - Ebru
Ankara Üniversitesi Cebeci kampüsünde sosyal forum hazırlık
çalışmalarına, örgütlü ve örgütsüz arkadaşlara TSF'nin yapılacağını duyurup
bu süreci beraber inşa etmemiz önemini tartışarak başladık. Kampüs içerisinde
bulanan eğitim, siyasal, iletişim ve hukuk kantinlerine meslek odalarından
edindiğimiz afişlerimizi asarak açık faaliyete başladık. Her gün hem siyasal
kantininde açtığımız TSF masası aracılığıyla hem de düzenli olarak elimizdeki
el ilanlarıyla, masaları dolaşarak okulda herkesin haberdar olmasını sağladık.
Yaptığımız tartışmalar genel olarak sosyal forumun amacı, işlevi, sürdürülebilirliği
ve başta savaş olmak üzere Türkiye ve dünya gündemi üzerinden yürüdü.
Katılmak isteyen yada ilgilenen arkadaşlarla forum konuları hakkında ön
tartışmalar yaptık. Sosyal forumun Türkiye'de ilk defa yapılacak oluşu
ilgiyi artırıyordu, ancak okulun yeni açılmış olması ve öğrencilerin ekonomik
sıkıntıları nedeniyle kitlesel bir katılım mümkün olmadı.
Bizce TSF süreci düşünce ve ifade özgürlüğünün saldırganca kısıtlandığı
ve bunun, yasalarla meşru hale
getirilmeye çalışıldığı bu günlerde son derece önemli bir buluşma oldu.
Gelecek senelerde bu muhalefet ağının sesinin daha gür çıkması dileğiyle...
sayfa başına dön
|