Güncelleme:
22.11.2006
             

 

Site içi arama


google'da ara
antikapitalist'te ara


Irak:
" İşgale karşı dimdik durmalıyız"

Şeyh Hasan al-Zarkani

Irak'ta yaşananları bir 'iç savaş' olarak tanımlamayı şu an için doğru bulmuyorum. Ancak böylesi bir çatışmanın başlangıcına tanık olduğumuzu kabul etmek zorundayız.
Cami ve ibadet yerlerine saldırılar ile etnik temizlik olayları yaşanıyor. Şii aileleri Sünni bölgeleri terk etmek durumunda kalıyor.
Şii Sadr hareketi olarak bu olaylardan üç kesimin sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Bunların başını da işgalciler çekiyor. İkincisi Baascılar ; üçüncüsü de Ebu Musab el-Zarkavi etrafındaki aşırı sekter örgütlenmedir. İşgalciler, Baascıların ve Zarkavi'nin önünü açtıkları için yaşananlardan tümüyle sorumludurlar.
Halbuki, etnik ya da dini gerginliğin toplumumuzda derin kökleri yoktur. Çok sayıda Iraklı ailenin fertleri farklı din veya etnik kökenden gelmektedir. Sünni ve Şiilerle; Arap, Kürt ve Türkmenler iç içe geçmiş kesimlerdir. Kendi ailem bile buna bir örnektir. Ben Şiiyim. Üç halam da Sünnilerle, amcam da Sünni bir Kürt ile evli. Bir dayımın eşi Türkmen diğerinin de Sünni. Kız kardeşim de bir Sünni ile evli. Irak'ın neresine giderseniz gidin Sünni ve Şiileri birlikte görebilirsiniz.
Farklı dini ve etnik kesimler arasındaki gerginliğin nedeni işgaldir. İşgalciler bazen bir kesime yakınlaşıyor, diğer bir kesimi itiyorlar. Mevzi kaybeden kesimler varlıklarını ortaya koymak için aşırı pozisyonlara sürükleniyorlar. Politik durum kötüleşirken güvenlik sorunu da büyüdü. İşgalin sürmesi ve işgalcilerin Irak halkına yönelik geliştirdiği tutumlar sekter gruplara sempatiyle bakanlar arasında şiddetli tepkilere neden oldu. Şiddet ortamını işgal körüklüyor. Hükümet sandal-yelerinin etnisiteye göre dağıtılması da sekterizmi özendiriyor. Politikacılar bütün Iraklılar için değil sadece kendi kesimleri için çalışmaya yöneliyorlar. Herkesin yararına olan bir diyalog ve işbirliği aracılığıyla "birlikte yaşamanın" yolunu bulmak Iraklı bütün politik partilerin sorumluluğudur.
Sadr Hareketi olarak sekterizme karşı mücadele ediyoruz. Buna hizmet eden deklarasyonların dışında Şii ve Sünnilerin işgale birlikte karşı çıktıkları gösteriler, yürüyüşler, toplantılar örgütlüyoruz. Şii ve Sünnilerin birlikte ibadet etmesinin koşullarını oluşturuyoruz. Farklı örgütlenmeler arasında bağları da güçlendirmeye çalışıyoruz. Müslüman Ulema Birliği, Irak İslam Partisi gibi bir çok Sünni, sosyal ve politik grupla sürekli irtibat halindeyiz. Samara'daki patlamalardan sonra Mukteda el-Sadr bütün Şii ve Sünnileri sekterizme karşı durmaya ve birlikte ibadet etmeye çağırdı.

 

Kahire Konferansı toplandı: Emperyalizmle Uzlaşma Yok!

Türkan Uzun

Savaşa ve küreselleşmeye karşı 5. Kahire Konferansı 26-29 Mart'ta 2000'i aşkın katılım ile gerçekleşti. Müslüman, Nasserci ve Sosyalist yapılar ve "Kifaya" (Değişim) ile İnsan Hakları kampanyaları tarafından örgütlenilen konferansa Mısır dışından 150 delege katıldı. Bunların arasında İngiltere'den George Galloway, Filistinli Hamas temsilciler ve İran kökenli aktivistler de bulunuyordu. Antikapitalist dışında Türkiye'den Özgür-Der, Saadet Partisi, BAK, Irakta İşgale Son Koordinasyonu ve TAYAD temsilcilerinin katıldığı Kahire Konferansı bu yıl Iraklı işgal karşıtı sendika ve direniş temsilcileriyle buluşamadı. Bunun nedeni de Mısırlı yetkililerin Irak'tan gelen bütün delegasyonu sınırdan geri çevrilmesiydi. Mısır'a alınmayan bir başka temsilci ise Müslüman Kardeşlerin Ürdün temsilcisi oldu.
Savaşa-işgale-emperyalizme ve neo-liberal küreselleşmeye karşı mücadeleleri değerlendiren konferans, Irak'taki iç çatışmaların tehlikesine dikkat çekerken İran'a saldırı tehditlerine karşı mücadele çağrısında bulundu. Konferans, Hamas'ı Filistin halkının seçilmiş temsilcisi olarak kucaklarken, Hamas temsilcisi Osama Hamden de İsrail ile uzlaşmayacaklarını ifade etti.
Ortadoğu'da bir muhalefet odağı olma yönünü güçlendirdiği gözlemlenen Kahire Konferansı, Mısır'da gerçek bir demokrasi mücadelesi için de çekim gücü oluşturuyor. Konferans delegeleri geçen yıl yapılan ve 30 yıldır adeta taht kurmuş olan Hüsnü Mübarek'in geçen sonbaharda yapılan seçimlerde tekrar işbaşına gelmesi karşısında demokrasi mücadelesini sürdürme kararlılıklarını ifade ettiler. Konferans, Mübarek'in yönetimi oğluna devretme çabasına karşın sandıkta ve sokakta alternatif oluşturma çalışmaları yürütüyor. Öğrenci, işçi ve tarım forumları politik ve ekonomik demokrasi mücadele hedeflerini değerlendirdiler. İşçi forumu özelleştirmelere karşı yeni bir kampanyanın ilk çalışmalarını başlattı.
Konferans çalışmalarını sürdürerek gelecek yıl yeniden toplanacak.

Konferans Deklarasyonu
Irak:
- Amerikan ve Siyonist işgallerine karşı Arap dünyasında bir halk stratejisini geliştirilmesi
- Amerikan ve Britanya ürünlerinin boykot edilmesi.
- Savaşın İran ve Suriye'ye yayılmasına karşı çalışma yürütülmesi
- Direniş kültürünün yayılması ve Irak direnişine uygulanan ablukanın kaldırılarak özellikle komşu ülkelerden destek alması
- Irak direnişini Irak halkının temsilcisi olarak tanımak ve Irak'ın bağımsızlığı ve birliğini savunmak
- İşgal mağdurlarıyla dayanışma kampanyaları başlatarak, ilaç vb yardımların toplanmasını sağlamak. Direniş destek komiteleri kurmak
- Irak'ın işgaline karşı düzenli gösterilerin yapılması, yeni işgal birliklerinin gönderilmesinin durdurulması
Filistin
- Siyonist devletin tanınması yönündeki dayatmalar taviz verilmemesi. 2005 Kahire Konferansı'nda Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yeni politik özneleri kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılarak Filistin halkının çıkarları ve ulusal birliğini güvence altına almak.
- Mücadelemizin Musevilere karşı değil Siyonizm'e karşı olduğunu sürekli açıklığa kavuşturmak.
- Filistin halkının temel taleplerinden (Kudüs, sınırlar ve yurtdışında olanların geri dönüş hakkı) taviz verilmemesi.
- Gazze'den geri çekilme olmakla birlikte işgal sürüyor.
- Direniş politikalarını sürdürmek ve Filistin örgütlerinin yeni Hükümete davet etmesi konusunda Hamas halkın desteğini almıştır.
- Direniş projesinden taviz verilmemesi ve intihar eylemlerinin kınanmaması.
- Filistin direniş yöntemlerinin geliştirilmesi.
- Siyonist devlete karşı ekonomik ve politik boykotun canlandırılması
- Filistin direnişinin desteklemek için Arap hakları arasında bir bağış kampanyasının başlatılması.
- Her türlü dayanışma ve direnişin canlandırılması
- Arap barış inisiyatifi veya "Yol Haritası" adı altında girişimlere karşı çıkmak, Arap Zirvesi'nde Arap hükümetlerinin Siyonist varlık ile tüm ilişkilerini kesmesi ve Filistin hükümetine yardımlarını arttırmaları çağrısının yapılması.
Demokrasi
- Değişim için yeni bir Arap hareketinin başlatılması
- 25 Mayıs'ın uluslararası düzeyde Mısır halkı ile dayanışma günü olarak örgütlenmesi
- Farklı demokrasi hareketleri ile koordinasyonun güçlendirilmesi
- Yargıçların, gazetecilerin, öğretim görevlileri ve öğrencilerin mücadelelerini destekleyen dayanışma komitelerinin oluşturulması.
İran ve Suriye'ye saldırı tehdidi
- İran ve Suriye'ye karşı saldırı tehdidine karşı kampanyaların örgütlenilmesi
- İran ve Suriye'ye karşı savaşı engellemek ve direnişi desteklemek için uluslararsı bir ittifakın kurulması
- Bölgedeki Amerikan askeri üslerine karşı kitlesel basınç uygulanması
- İran ve Suriye'ye yönelik tehditlere karşı uluslararası bir dayanışma günü (6 Mayıs 2006) örgütlenilmesi
- Lübnan ulusal diyaloğunun desteklenmesi, Siyonist işgale karşı Lübnan direnişinin desteklenmesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1559 Nolu kararının Amerikan ve Batılı yorumlarına karşı çıkmak.
Son olarak, Konferansa davetlilerinden aşağıda adları belirtilenlerin Mısırlı yetkililer tarafından ülke alınmamasını kınıyoruz.
Abdul Majid Zuneibat, Dr. Sattam Al-Qaoud, Dr. Osama Matta Zanoun, Dr. Hassan Al-Rabei, Sheikh Majid Al-Qaoud, Dr. Mohamed Al-Obeidy, Dr. Salem Al-Azawi
Katılımcılar, savaş karşıtı, barıştan yana, Ziyonizme karşı küresel özellikle de Latin Amerika kampanyalar ile işbirliğini sürdürmeye karar vermişlerdir. Bu kampanyaların Filistin politikalarını değiştirmeleri ve Filistin halkının iradesini tanımaları konusunda kendi hükümetleri üzerine baskı yapmaya çağırıyoruz.
Konferans örgütleme komitesi bu kararların yerine getirilmesi ve Beşinci Kahire Konferansı'na rapor sunması konusunda görevlendirilmiştir.

 

sayfa başına dön


 
gazete arşivine git