Güncelleme:
08.11.2006
             

 

Site içi arama


google'da ara
antikapitalist'te ara


SEATTLE... WASHINGTON... PRAG...
KÜRESEL ADALET İÇİN BİRLEŞ

IMF ve DÜNYA BANKASINA KARŞI

26 Eylül Küresel Eylem Günü Çağrısı

20.000 kadar dünya bankeri ve yöneticisi Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın (WB) yıllık toplantısı için 26-28 Eylül tarihleri arasında Çekoslovakya'nın Prag şehrinde bir araya gelecekler. Ancak toplantıları karşılıksız kalmayacak. Uluslararası düzeyde binlerce gösterici şimdiden Prag'a gitmek için örgütlenmeye başladı bile. Seattle ve Washington'da olduğu gibi göstericiler yüzlerce kilometreyi aşıp, IMF ve WB'ın toplantılarını engellemeye çalışacaklar.

Fransa, İspanya, Danimarka, Almanya, İngiltere, Finlandiya, Avusturya, İtalya, Polonya, Yunanistan, İrlanda'nın büyük şehirlerinden daha şimdiden otobüs, tren ve uçak kaldırılması için çalışmalar başladı. Prag protestosu için Yunanistan'ın en büyük sendikaları destek veriyor.

26 Eylül'de tüm dünya halkları, IMF ve Dünya Bankası'na karşı birleşecekler. Prag'daki göstericilerle dayanışmak üzere yerel düzeyde gösteriler, eylemler ve çeşitli faaliyetler örgütlenecek.

Türkiye'de de bu uluslararası eylem gününün bir parçası olmak için örgütlenmek zorundayız. Türkiye MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu da otobüs kaldırmak için girişimde bulunuyor.

26 Eylül’ün uluslararası, ulusal ve yerel düzeyde başarısını sağlamak için yapılması gereken çok şey var. Öncelikle, olabildiğince çok grup ve harekete, elden geldiğince büyük bir hızla, bu küresel eylem bilgisini ulaştırmalıyız. Afiş, bildiri, panel, toplantı, basın açıklaması, gösteri gibi araçları paylaşmalı ve birlikte kullanmalıyız. Düşünce ve deneyimlerimizi paylaşmalı, birbirimize yardım etmeliyiz. Küresel eylem günü bilgisinin yerel düzeyde bireylere ve gruplara ulaştırılıp tartışılmasını sağlamak üzere herkesin katkısını almalı, ulusal ve bölgesel düzeyde etkinlikler örgütlemeliyiz.

Kabuslarını Gerçeğe Dönüştürelim

IMF ve Dünya Bankası'nın 26 Eylül de Prag'da yapılacak toplantılarının protestolarla karşılaşacak olması yöneticilerin uykularını kaçırıyor. En zengin ülke liderlerinin G-8 toplantısında 3. Dünya borçlarını iptal etmek için hiçbir adım atmış olmamaları patronların ve bankerlerin sistemine karşı protestoların ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.

Politikacılar ve patronlar kendilerine karşı öfkenin arttığını biliyorlar. İngiltere'de Uluslararası Gelişme Sekreteri Clare Short şöyle yazıyor: "Seattle ve Washington'da çok büyük gösteriler oldu, bu yılın sonunda da Prag'da da bekleniyor."

Prag'da yönetici sınıf terör ve baskı için hazırlık yapıyor. Çek Cumhuriyeti İç İşleri Bakanı, protestocuların IMF, Dünya Bankası ve genel olarak kapitalizme karşı mücadelede kullanabilecekleri tiyatroların konferans sırasında kapalı olmasını emretti.

1989 öncesi Çekoslavakya'daki eski Stalinist sisteme karşı mücadelede böylesi tiyatro protestoları önemli rol oynamıştı. Çek Eğitim Bakanlığı konferans sırasında tüm okul öğrencilerinin Prag'ı boşaltmasını emretti. Hükümet temsilcilerine göre bunun nedeni onların küreselleşmeye karşı kitlesel protestoları görmelerini engellemekti.

İnterpol'den görevliler ve bir çok ülkeden gizli servisler gösterileri kontrol etmek üzere Prag'a çağrıldılar. FBI Prag'da bir büro açtı.

Ancak baskılar, Seattle ve Washington'da görüldüğü gibi, göstericilerin kendilerini ifade etmelerine engel olamıyor. İngiltere'nin saygın gazetesi The Observer, "otoriteler geçen Aralık ayında Seattle'da Dünya Ticaret Örgütü toplantısına karşı gerçekleşen küçük düşürücü olayların tekrar etmesinden korkuyorlar" diyor.

Görev onların kabuslarını gerçeğe dönüştürmektir. İngiltere, Fransa, Danimarka, Almanya, Finlandiya, Avusturya, İtalya, Polonya ve daha bir çok ülkeden protestocular Prag'a gitmek için hazırlanıyorlar.

Türkiye’de Küresel Eylem

Irkçı yasalar ve yoksulluk nedeniyle bizlerin Türkiye'den Prag'a kitlesel düzeyde gitmemiz olanaksız. Ancak Küresel eylem gününü Türkiye'ye taşımak mümkün. IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, uluslararası bankerler ve onların Türkiye'deki, işbirlikçilerine karşı küresel eylem gününü örgütlemeliyiz.

IMF heyeti, istikrar paketinin geleceğini konuşmak ve 2001 yılı bütçesi hazırlıklarına katılmak üzere 30 Ağustos'ta Ankara'da olacak. Heyet Ankara Sherton'da kalacak. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde o otelin önünde IMF'nin düşük ücret, yoksullaştırma, özelleştirme, örgütsüzleştirme politikalarına karşı sesimizi yükseltebiliriz. 26 Eylül için Prag'a delege yollayıp, Türkiye'de aynı günlerde dünya halklarını daha da yoksullaştıran dünya patronlarına ve kendi yöneticilerimize öfkemizi haykırabiliriz. Böylesi bir eylem için çevremizde, sendikamızda, derneğimizde, partimizde yöneticileri zorlayalım, 26 Eylül Küresel Eylem Günü'nü Türkiye'ye taşıyalım.

Onlara Havyar; Bize Yoksulluk

Okinava zirvesi 475 trilyon liraya mal oldu. Her gün olduğu gibi o gün de kötü beslenme sorunlarından 30.000 çocuk ölürken G-8 liderleri havyar, ıstakoz, ördek, yengeç ve şişesi 600 milyon lira olan Chablis Grand Cru şarabı içtiler.

Jübile 2000 (Üçüncü dünya ülkeleri dış borçlarının silinmesi için kiliseler tarafından başlatılan kampanya) bu durumu Fransız Devrimi öncesinde Marie Antoinette akşam yemeği yerken Parisli yoksullar kapısını çaldığında "ekmek yoksa pasta yesinler'' demesine benzetiyor.

ABD Başkanı Clinton'un evinin bir benzerini Okinava’da inşa etmek için 3 trilyon 800 milyar liradan fazla para harcandı. Oysa Okinava'da harcanan 475 trilyon lirayla şunlar yapılabilir:

12 milyon çocuğun okul giderleri karşılanabilir.

Gambia ve Sao Tome 'nin tüm borçları silinebilir.

500 bin kişinin hayatını sıtmadan kurtarmak için gerekli olan ilaç ve sivri sinek ağları sağlanabilir.

Okinava'da toplanan dünyanın en zengin ülkeleri liderleri dünyadaki yoksullara umut olacağına milyonlarca insanın daha ölüm fermanını imzaladılar. G-8 liderleri borçlardan dolayı daha fazla insanı ölüme mahkum ettiler. Dünya liderlerinin borçları silmeye karşı tutumları insanları erken ölüme mahkum ediyor.

Yoksul ülkeler hâlâ bankalara, uluslararası kurumlara ve batılı hükümetlere her gün 38 trilyon liradan fazla ödeme yapacaklar.

Eğer ülkeler özelleştirme, temel gıda maddelerine katkıların kaldırılması ve piyasa "liberalizasyonu" konularında yeterli gelişme sağlayamazlarsa borç indirimlerinden dışlanacaklar. Dünya Bankası görevlilerinden birisinin ifade ettiği gibi, "bu zorunlu bir program, böylece parası olanlar parası olmayanlara para bulmak için ne gerektiğini söyleyecekler."

ABD Başkanı Clinton yoksul ülkelerdeki çocuklara okul yemeği vermek için bir miktar para ayrılacağını duyurdu. Eğitimi paralı hale getirerek çocukları okullardan uzaklaştıran IMF politikaları değil mi?

Ülkeler savaş halinde ise borçları hafifletilmeyecek. Bu savaşlar uluslararası şirketlerin, silah tüccarlarının hırsızlığını kolaylaştırmak için ateşlenmiyor mu, yoksulluğun yarattığı umutsuzluk sonucu değil mi?

Batı Afrika'da Siera Leone'nin borç indirimi talebi çatışmalar nedeniyle reddedildi. Bu ülkeden bir sendikacı "batıdan bize elmas ticaretinin akışını garantilemek üzere kararlarını dayatmak için ordular yollanıyor, ancak çok fazla şiddet olduğu için borçlarımız iptal edilmiyor" diyor.

Borçları iptal etmek yerine G-8 liderleri aç ve yoksullara geleceklerinin internette olduğunu söylediler. Diz üstü bilgisayarlar insanları veremden, AIDS'ten veya sıtmadan korumuyor, çocukların karnını doyurmuyor. Çocuklar temel gıda maddeleri ve ilaçsızlık nedeniyle acı içinde ölürken G8, IMF ve Dünya Bankası bankerleri pahalı kıyafetleriyle uluslararası merkezlerde keyif çatıyorlar.

Bu çılgınlığa karşı sesimizi yükseltmek için 26 Eylül Prag küresel eylem günü bize yeni bir olanak sunuyor.

Çek Cumhuriyeti'nde Prag protestosunu örgütleyen Ekonomik Küreselleşmeye Karşı İnisiyatif (INPEG) üyesi JOHANA RUZICKOVA’nın çağrısı:

26 Eylül'de Prag'a gitmek ve gösteri yapmanın iki önemli nedeni var.

Birincisi bu gösteri Doğu Avrupa için özel bir öneme sahip. 11 yıl önce bir 'kadife devrim' yaşadık. Stalinizmin sonunun sadece soğuk savaşın değil tüm savaşların, yoksulluk ve sömürünün de sonu olacağını umduk. Tüm dünyada kapitalizmin zaferinden bahsedildi ve bunun hayatımızı ne kadar iyileştireceği anlatıldı.

Çek politikacıları hepimizin çok sıkı çalışması gerektiğini söylediler.

Bize kemerlerimizi sıkarsak 10 yıl içinde herkesin yaşam standardının Avusturya'daki kadar yüksek olacağını söylediler. Şimdi durum tamamen farklı, yaşam standardı öncekinden daha kötü. İşsizlik artıyor, binlerce insan ücretlerini alabilmek için aylarca bekliyor.

Kuzey Bohemia ve Moravia'nın bazı bölgelerinde spor, müzik, resim gibi okul aktiviteleri ailelerin yeterli parası olmadığı için durduruldu. Ancak Çek Cumhuriyeti'nde sadece yoksulluk yok. Aynı zamanda öfke ve hayal kırıklığı da var.

İnsanlar Kasım 1989'da sokakta olduklarını, eski rejimin bitmesini istediklerini ancak bu duruma gelineceğini hayal etmediklerini söylüyorlar. Bugünün Doğu Avrupa'sı bizim uğruna mücadele ettiğimiz Doğu Avrupa değil. 26 Eylül'de Prag'da insanlar bunu herkese gösterecekler.

Prag'da olmanın ikinci nedeni bütün dünyada gelişen yeni atmosfer. Seattle'da Washington'da ve Millau'da gördük. Şimdi sıra Prag'da.

Prag son değil, Prag sadece bir başlangıç olmalı. Prag'da ne kadar çok insan olursa Anti-kapitalist hareket her yerde o kadar güçlü olacaktır.

Yeni İşçi Demokrasisi; Sayı 19; Ağustos 2000

'Dünyada Durum' sayfasına dön
sayfa başına dön